Teknolojik Ürünlerin Birbirinden Farklı Olmasının Sebebi Nedir?

 

Teknoloji Devrimi

İnsanlar her zaman bir gereksinim içinde olmuşlardır. Ateş insanın ilk teknolojisidir, modern teknoloji olarak ise 1833 yılında Charles Babbage tarafından bulunan ve neredeyse herkesin kullandığı bilgisayarlardan söz edebiliriz. Ateş herkes için aynıydı, kim yakarsa yaksın çıkan kıvılcım ve duman hep aynıdır. Peki, aynı şeyleri bilgisayarlar için yahut başka bir teknolojik ürün için geçerli olabilir mi? İşte burada akıllara gelen ilk soru ” Neye göre ” sorusudur. Biz herhangi bir teknolojik ürün alırken nelere göre alırız? Bunlar bizim için bir istek midir yoksa vazgeçilmez mi? Devrim bir kıvılcımın büyük bir yangına dönüşmesidir, işte bu şekilde yayıldı teknoloji, farklı farklı kıvılcımların birleşmesinden oluşan devasa bir yangındır teknoloji.

 Uluslararası Yarış

İlk bilgisayarın 1833’te icat edildiğini biliyoruz. Günümüzden tam 187 yıl önce fakat şu an dünya üzerinde yaklaşık bir milyar kullanıma hazır bilgisayar olmakla beraber kayıtlı olan bilgisayar marka sayısı altmışaltı adettir. Bu yarışta öncülük eden çok sayıda ülke hali hazırda çalışmalarına devam etmektedir. Mesela Almanya, yalnızca Avrupa’nın teknoloji devi olmakla kalmıyor aynı zamanda küresel çapta çok saygın bir sıfata sahip teknoloji alanında. Çoğu insanın Alman ürünlerini tercih etmelerindeki temel sebep; kullanılan malzemenin kalitesi ve aldığınız cihazın kullanım süresidir. Bu sayede Almanya ciddi bir kâr elde ederken bazı ülkeler bu durumdan zararlı ayrılıyor. Çin Halk Cumhuriyeti bu durumu verilebilecek en güzel örnek olsa gerek. Petrolün işlenmesiyle yapılan çok sayıda plastiğin neredeyse tamamı Çin Halk Cumhuriyeti tarafından ihracatı sağlanıyor. Fakat Çin bu konuda ne kadar iyi olursa olsun herkesin içinde hep ” Çin malı kanserojendir ” korkusu olacak ve bu kalite farkı yüzünden Çin ne kadar büyük bir ihracat hattı kursa da Alman kalite statüsüne ve güvenine asla erişemeyecektir.

 Coğrafi Konum

” Coğrafya kaderdir ” İbn-i Haldun tarafından söylenmiş ve çoğu unsurun coğrafya temelinde geliştiğini de bizlere açıklamıştır. Askeri alanda yapılan teknolojik atılımları bir düşünün; atak helikopterleri, tanklar, denizaltılar vb. Öncelikle denizaltılar baz alalım. Bu konuda en ileri teknolojiye sahip ülke hiç şüphesiz Japonya’dır. Tamamen bir ada ülkesi olan Japonya, askeri alanda en fazla denizaltılar üzerinden masraf etme taraftarı, diğer tarafta yalnızca ” Baltık Denizi ” ne açılabilen ve ordu bakımından tank, kara kuvvetleri ve panzer bakımından güçlü Almanya var. Buradan da anlayabileceğimiz üzere ülkelere kendi ihtiyaçlarına göre bir teknoloji politikası izleyip kalkınma derdindedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de destek verdiği sınır ötesi harekatlarda kullandığı İHA ( İnsansız Hava Aracı ) bunu daha net bir şekilde açıklar vaziyette. Aslında teknoloji birçok etmene bağlı bir birleşen birleşeni parçalarına ayırdığımız zaman ortaya birbirinden farklı küçük küçük parçacıklar ortaya çıkar, bu parçaların her biri bir kıvılcımdır ve bu kıvılcımdan yanan meşale geleceğin yol göstericisidir.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Scroll to Top
Share to...