ilk bilgisayar

İlk Bilgisayar | Kısa Bilgisayar Tarihi

Günümüz bilgisayar tanımı, yazılıma veya kurmaya müsait hesap makineleri olarak yapılabilir. Bilgisayar kelimesinin kökenine inecek olursak bilgiyi sayan alet anlamına geldiğini anlayabiliriz. Geçmişte ilk bilgisayar denildiği zaman akla abaküs ve benzeri buluşlar gelmekteydi.

Şu an ise ilk bilgisayar denildiği zaman akla, 1830’lu yılların ortasında Charles Babbage’in bulduğu Analytical Engine yani analitik makine gelmektedir. Bu makine, maddi imkansızlıklar nedeniyle gelişimini tamamlayamasa bile, ilk bilgisayar olarak kabul edilebilir.

İlk Bilgisayar ve Sonrasının Tarihi

İlk prototip ve onun geliştirilmesi 1830’lu yıllardan başlayıp 1870’li yıllara kadar devam etti. Bu sürecin ne kadar sancılı olduğunu tahmin etmek de pek tabii mümkün. İlk bilgisayar sayılabilecek bu buluşun ardından, 1890’lı yıllarda Herman Hollerith isimli bir mucit, muazzam bir buluşa imza attı. Yaptığı buluş ise muhasebe alanında insanlara yardımcı olmak üzere tasarlamış olduğu hesap makinesiydi.

Hollerith’in bağlı olduğu kurum ise ileri ki yıllarda hepimizin bildiği IBM adını alarak global anlamda dünyanın bilgisayar devi olacaktır. Ardından gelecek olan çalışmalar ile birlikte, geleceğe ışık tutan girişimler de 19. yüzyılın sonlarına doğru insanlığa kazandırılmıştır.

İlk bilgisayar sonrasında 20. yüzyılda ise bilgisayar bugün ki bildiğimiz haline yaklaşmaya başlasa bile, yine de oldukça uzaktaydı. O dönemlerde, bilgisayarların yaptığı hata oranları daha yüksekti. Şu an da ise bilgisayarların yaptığı pek çok uygulamada, hata payı yok denebilecek kadar az.

Bilgisayar çıktığı günden bu yana, hemen her sektöre büyük katkıda bulunmuştur. Bulunduğu katkının yanı sıra, günümüzde var olan pek çok sektörün, hatta bilimin bile daha hızlı ilerlemesini sağladığını söylemek mümkündür.

Günümüzde kullanılan akıllı telefonları da bilgisayar olarak görmemiz gerekmektedir. Telefonlar üzerinden de hesaplama yapılabilmesi, karmaşık problemlerin çözümlenmesi olanağı bulunduğu için, telefonlar da aynı zamanda birer bilgisayarlardır.

Bilgisayarların Hayatımıza Kattıkları

Bilgisayarlar sayesinde, işlem yapmak hiç olmadığı kadar kolay bir hale geldi. Kolay işlem yapabilmemiz, zorlu problemlerin çözümüne, bizleri daha hızlı ulaştırdı. İlk bilgisayar atılımları ve gelişimleri sonrasında geldiğimiz noktaya bakılacak olursa arada ki devasa uçurum doğrudan gözükecektir.

Peki ya bundan bir 50 sene sonra, bilgisayar sistemlerinin nasıl işleyeceği, hangi teknolojilerin gündelik yaşam içerisinde yaygınlaşacağını kim bilebilir? Eğer, teknoloji bu hızda ilerlemeye devam ederse bunları tahmin etmek neredeyse imkansız. Yapay zekaların yönettiği bir dünyada var olmamız bile olası.

İlk bilgisayar sonrasında internetin de bulunmasıyla birlikte, hayatımızda pek çok şey kökeninden değişti. Klasik bilgi alma yöntemimiz kitaplardı. Kitaplarda yer alan bilgiler, internet adı verdiğimiz devasa bir ağa aktarılarak dünyanın her yerinden ulaşılabilir hale geldi.

Yeni bir dil öğrenmek veya yeni bir beceri kazanmak ise geçmişe nazaran oldukça kolaylaştı.

Eksiler

Bilgisayarın ve internetin yaygınlaşması sonrasında gelen olumlu olayların yeri elbette yadsınamaz. Fakat, günümüzde bilgisayar kullanımı, bilgi alımı yapmak yerine eğlence odaklı olduğu için, kimi insanlara yarardan çok zarar verebilmektedir.

Bu sebeple teknolojinin kullanımının da apayrı bir ders olarak kişilere öğretilmesi gerekmektedir. Bütün hayatını tamamen aynı oyunu tekrarlayarak geçiren çocuk, genç ve orta yaşta bulunan kimseler, bu eylemlerinden pek de bir yarar göremeyeceklerdir.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Scroll to Top
Share to...